Ayşe, Fatih ve Ali üç kardeşler. Birlikte iş yapmayı çok seviyorlar. Bir yaz tatili başlangıcında ne yapacaklarını düşünürlerken kuklacılık yapmayı konuşurlar.

Ali önce sıcak bakmaz. Çünkü böyle bir şeyi yakın çevresinde yapan biri yoktur. Kimden öğrenecek, kim onları seyredecektir? Fakat ablası daha bir isteklidir. Çünkü kukla gösterisi üzerine bilgisi vardır. Ayrıca istekli olduktan sonra çoğu şeyin öğrenilebileceği ve yapılabileceği kanaatindedir. Nitekim Ayşe hayallerini gerçekleştirmeye başlar. Ali yardımcısıdır. Artık şehirde «KUKLACI KARDEŞLER» konuşulmaktadır. Öyle ki, «bu çalışmanın bütün okullarda ve ülkede olmamasına üzüldüklerini» ifade edenler bile olur. Gün gelir «KUKLACI KARDEŞLER TİYATROSU» da kurulur. Üç akıllı ve çalışkan kardeş, el ele güzel günlere ve tiyatroları da daha büyük başarılara ilerlemeye devam eder. İnsanlar fark etmemişlerdi ama kuklalar dünyasında da sevinç vardı. Çünkü bir tiyatro daha kazanmışlardı. Daha çok insana üzüntüyü unutturacak, daha çok çocuğu güldürebileceklerdi.

Ünver Oral

Books