Çocuk ve gençlik edebiyatımızın üretken kalemi Miyase Sertbarut’tan, hayallerini yalan üzerine kuran küçük bir kız çocuğunun sürprizlerle dolu olgunlaşma hikayesi… Yedi yaşındayken ailesinden ayrılarak halası ile birlikte yaşamak zorunda kalan Elif’e hayat pek de adil davranmıyor. Daha annesinin sevgisine doyamamışken yaşadığı kenti, kardeşlerini, çok sevdiği dut ağacını geride bırakarak evinden kilometrelerce uzaklıktaki Sevdilli köyünde yeni bir hayata başlayan Elif’i zor günler bekliyor. İhtiyacı olan anne şefkatini halasının kollarında ve yatalak babaannesinin gözlerinde arayan Elif, teselliyi yalancı bir portakal ağacında buluyor. Doğduğu, büyüdüğü yere hiç benzemeyen bu köye kolay yoldan ayak uydurabilmek için çocuk işi bir oyuna başvuran kahramanımız yalan söylemeye kendini fazla kaptırınca ister istemez yalancı bir cennetin kucağına düşüyor. Oysa kalbinde sınırsız hayaller ve vaatler barındıran bu cennet onu büyük tehlikelere sürüklemeye hazırlanıyor… Yalancı Portakal, okurlarını, yalanın bir kaçış mı yoksa bir kurtuluş mu olduğu üzerine düşündürürken, ruhlarının derinliklerinde pusuda yatan yalancı portakalla yüzleşmeye çağırıyor. Bütün çocukların dünyasında yalan ile hayalin birbirine karıştığını savunan yazar, edebiyatseverleri, acıyla tatlının bir arada sunulduğu doyumsuz bir hayal sofrasına davet ediyor. Yoksa siz hala içinizdeki yalancı portakalla tanışmadınız mı?