Bana
yaklaştı. “Erik’in... o kişi olduğunu nerden anladın? Çünkü ben Paul’ün öyle olduğunu düşünüyordum ama belli ki yanılmışım.”
“Aslında yıldırım aşkı değildi. Daha çok bir seçimdi.”
“Seçim mi?”
“Evet,” diye devam ettim. “Bu, kulağa pek romantik gelmeyecek biliyorum. Beni yanlış anlama Erik’i çok seviyorum ve bana uygun olduğunu düşünüyorum ama sanırım söylemek istediğim şey şu, her şeyi göz önüne alırsak bir ömürde insanın kalbini tekleten binlerce insan oluyordur belki. Ama sadece bir hayatımız var ve en sonunda her şey bir seçime indirgeniyor. Hayat yolunda birlikte yürümek istediğin, ortak olacağın birini seçmeye dönüşüyor. Erik beni seçti, ben de onu seçtim.”