Aşk Düşünce Yollara – İkinci Kitap (Hikaye-i Rabia)

‘abud rabbeke hattâ yâtiyeke’l-yakîn - ve kulluk et rabbine, yakîn, yani ölüm sana gelene kadar!7

Zumer sûresinin otuzaltıncı âyet-i kerîmesinin onu okuyan her mü’min müslümanı yüzüne ânî bir tokat yemişçesine sarsan ilk cümlesi yer alıyordu: eleyse Allahu bi kâfin ‘abdehu - Allah kuluna kâfi değil mi?

İki rekât teheccüd namazı kıldıktan ve Sünnet-i Rasûlullâh’tan bildiği, mubârek Âlu İmrân sûresinin son on âyetini içine sindire sindire okuduktan sonra cumbalı odaya geçti Münîre hanım ve kafesin arasından karanlık sokağı pür dikkat gözlemeye koyuldu.

“Hemen abdest alıp iki rekât namaz kılmalıyım!” diye geçirdi içinden, “Kalbimi ve zihnimi tertemiz kılıp toparlamak zorundayım!”

fân ve de ehl-i hikmet için dahi zor, pek zordur! Size âcizâne tavsiyem, rüyâlarınızın kaydını tutmanızdır. Bir defter tahsis ediniz rüyâ‍

kıl beni! Kendim için ne diliyorsam, helâl rızklarını aramak ve Senin rızân için cihâd etmek üzere yollara düşmüş olan bütün Mü’min ve de Mü’mine kardeşlerim için de diliyorum… Onlara da lûtfundan, kereminden bolca ihsân eyle… Rahmetinle kuşat bizi… Âmin!”

Allah’ım, Sen biz âciz kullarının duâlarını işiten ve onlara icâbet edensin… Varmak istediğim hedefe sağ sâlim ulaştırdığın için sana nihâyetsiz şükürler olsun, hamd olsun… Geride bıraktığım sevdiklerimi her türlü şerrden muhafaza buyur… Onlara yeniden, sağ sâlim kavuşmayı nasîb eyle… Vardığım yerde hayırlar ihsân eyle bana, helâl rızkımı nasîb eyle, hayır‍