tr
Victor Hugo

Sefiller Cilt 1

Notify me when the book’s added
To read this book, upload an EPUB or FB2 file to Bookmate. How do I upload a book?
  • Perish Orhanhas quoted4 years ago
    İnsanın doğası, böyle baştan sona tamamen değişir mi? Tanrı’nın iyi olarak halkettiği kişi, insan eliyle kötüye döndürülür mü? Ruh, tamamen, alınyazısını eliyle değiştirebilir, yazgı kötüyse, kötüleşebilir mi? Gönül, ölçüsüz bir felaketin baskısıyla iyi olmaz; çirkinlikler, arızalar edinir, şekilsizleşebilir mi; basık bir tavan altındaki omurganın bükülmesi gibi? Her insan ruhunda, özellikle Jean Valjean’ın ruhunda, bu dünyada ayartılamayan, öbüründe ölümsüz olan, iyiliğin geliştirdiği, alevlendirdiği, yaktığı, güçlü ışığını saçtırdığı, kötülüğün de tamamen söndüremediği bir ilk kıvılcım, ilahi bir şey yok muydu?
  • Perish Orhanhas quoted4 years ago
    Öfke delice, aptalca olabilir; insan yok yere öfkelenmiş olabilir; fakat herhangi bir bakımdan haklıysa incinerek öfkelenir. Jean Valjean incinerek öfkeleniyordu.
  • Perish Orhanhas quoted4 years ago
    Acılar çeke çeke, usulca, hayatın bir savaş olduğu yargısına varmıştı. Bu savaşta kaybeden kendisiydi. Silah olarak sadece kini vardı. Bunu sürgünde bileyip keskinleştirmeye, giderken yanında götürmeye karar verdi.

    Yıkımına neden olan toplumu yargıladıktan sonra, bu kez de Tanrı’yı yargıladı ve onu da kabahatli buldu. Artık O’na inanmıyordu. Yarattıklarının bu kadar acı çekmelerine rıza gösteren Tanrı olamazdı.
  • Perish Orhanhas quoted4 years ago
    Sonunda 1815’te serbest bırakıldı. 1796’da, bir cam kırmak ve bir somun ekmek çalmak suçundan tutuklanmıştı!..
  • Perish Orhanhas quoted4 years ago
    Oradan geçen işçiler bir taşa oturmuş, titreyen bu sıska çocuğa acıyarak bakarlardı. Karlı ya da yağmurlu günlerde binadaki ihtiyar kapıcı kadın, çocuğa acır ve bir saat için kendi evinde barındırırdı. Lime lime bir şilte ve iki tahta iskemleyle bir çıkrıktan başka bir şey bulunmayan bu mezbelede, çocuk ısınmak için tekir kediyi kucaklayıp uyuklardı. Saat yedide, okul kapıları açıldığında sınıfa girerdi.
  • Perish Orhanhas quoted4 years ago
    Basımevinin çevresinde bir de okul vardı. Kadın küçük oğlunu her gün bu okula bırakırdı. Ama kendisi sabahın altısında işe başlardı, oysa okul saat yedide açılırdı. Bu yüzden çocuğun kışın o ayazında bir saat dışarıda beklemesi gerekiyordu. Basımevindekiler, çocuğu rahat durmaz diye, içeri almazlardı.
  • Perish Orhanhas quoted4 years ago
    Toulon’a gönderildi. Tam yirmi yedi günlük bir yolculuğun ardından oraya vardı. Bir öküz arabasına bindirilmişti, boynuna demir bir halka takılmıştı. Elleri kelepçeli, ayakları zincirliydi.

    O kendisi değildi artık, adını bile unutacaktı, artık Jean Valjean değildi. O, 24601 numaralı mahkûmdu. Ablanın hali nice oldu? O yedi biçare çocuğa ne oldu?
  • Perish Orhanhas quoted4 years ago
    Ayağına pranga takılırken, o, bir yandan bağırıyor, bir yandan da kesik kopuk şunları söylüyordu: «Ben Faverolle’de odun budarım.» Aynı zamanda sağ elini kaldırıp, çeşitli boylardaki başları okşamak ister gibi tam yedi kez, yavaş yavaş indiriyordu. Bu yaptığı hareketle aşırdığı ekmeği, sadece o çok sevdiği yedi çocuğu doyurmak için, yaptığını göstermek istiyordu.
  • Perish Orhanhas quoted4 years ago
    Esasen, Piskopos Myriel, diğer din adamlarını öfkelendirmişti. Bir akşam bir Piskopos’u görmeye gittiğinde, ağzından şu sözler çıkmıştı:

    «Ah ne hoş duvar saatleri, ne kusursuz halılar, hele uşakların üniformaları çok güzel. Ama, ne kadar nafile bütün bunlar. Ben bunlara sahip olsam kulaklarımda sürekli şu yankı olurdu: Açlar var! Üşüyenler var! Sefiller var! Fakirler var.»
  • Perish Orhanhas quoted4 years ago
    «Siz, hırsızlardan ve katillerden korkmayın. Bunlar dışsal, önemsiz tehlikeler. Bizler kendi kendimizden korkalım, önyargılardan. İşte hırsızlık ve fenalıklar, işte katiller. En büyük tehlikeler bizim ruhumuzdaki fırtınalardır. Canımızı ve hayatımızı tehdit eden tehlikeye boş verelim. Ruhumuzu tehdit edenlerden uzak duralım.»
fb2epub
Drag & drop your files (not more than 5 at once)