Ebu Ali el-Cürcani demiştir ki:
İstikamet talibi ol, keramet talibi olma. Nefsin seni keramet talebine tahrik eder. Senden istenecek olan ise istikamettir ki aslında en büyük keramet odur. İstikamet de Halik'in kulluğunda ve O'nun dininin hizmetinde bulunmakla olur. Harikalar izhar etmekle değil!
Hazreti Hüdayı -kuddise sirruh— demiştir ki:
İstikamet, şeriatın, tarikatın, ma'rifetin ve hakikatın mertebelerinden her birinin hakkını tamamıyle ifa etmeksizin tahakkuk etmez. Şeriatin hakkına riayet, ahkamını doğru anlayıp her birini yerli yerince yaşamaktır. Tabiat mertebesinde istikamet şeriate riayetle olur. Nefs mertebesinde istikamet tarikata riayetle olur. Ruh mertebesinde istikamet ma'rifete riayetle olur. Sırr mertebesinde istikamet ma'rifet ve hakikate riayetle olur. Bunlara yerli yerince ve birbirine karıştırmadan riayet etmek son derece zordur. Bu sebeble Resulullah -sallallah— lahu aleyhi ve sellem— «Hud suresi beni ihtiyarlattı" buyurmuşlardır.