Biz Müslümanlar tarihinin şu anında bir mağarada üç yüz yıl uyuduktan sonra uyanan Ashab-ı Kehf'e benzemekteyiz. Uykudan uyanıp şehre inince yaşadığımız şok ile etrafımızda şaşkın şaşkın bakınıp «Ne oldu bu dünyaya böyle, hiçbir şey bıraktığımız gibi değil» demekteyiz. Çünkü zaman akıp gitmiş, hayat değimiş, insanlar başkalaşmı; ne anamız, ne babamız, ne akrabalarımız kalmış, yaşadığımız sokaklar, gezip dolaştığmız caddeler, konuştuğumuz dil bambaşka olmuştur.