Onun bir kitabı karıştırışındaki sıcaklıkla karıştırdığını görmedim kitapları. Bir annenin çocuğuna dokunuşundaki yufka yüreklilikle yaklaşırdı kitaba. Merhametle, yani. Bir canlı gibi görürdü kitabı, öyleydi bakışı kitaba O’nun. Hele, bir konuşma sırasında Kutsal Kitabın adı geçmeyegörsün, fizikötesi bir akım geçerdi yeryüzüne O’ndan: “tüm okuduklarımız” derdi, “tüm okuyacaklarımız” derdi, “bizi olgunlaştırmalı, daha iyi anlayabilmemiz için Kutsal Kitabı”. İnsan sıcaklığının ancak Kutsal Kitapla duyumsanabileceğini, insan sıcaklığının ancak Kutsal Kitapla yeryüzünde büyütülebileceğini anlatırdı bize (+ Eklerdi: “insanın bunalımı, Kutsal Kitabı yeterince anlayamamasından ileri gelmiyor mu?”).