Herkesin herkesle savaşında ‘doğru ve yanlış, adalet ve adaletsizlik’ kavramlarına yer olmadığından egemen devlet ortaya çıkar. Böyle bir durumda bireysel güvenlik ancak devletin kuruluşuyla sağlanabilir. Herkes herkese, “senin de hakkını ona bırakman ve onu bütün eylemlerinde aynı şekilde yetkili kılman şartıyla, kendimi yönetme hakkını üçüncü kişiye9 bırakıyorum” demişcesine, herkes herkesle sözleşme yaptığında; “tek bir kişilik hâlinde birleşmiş olan topluluk, bir Devlet, Latince Civitas olarak” adlandırılan siyasi bütün ortaya çıkar. “İşte o Canavar’ın” der Hobbes, “ölümsüz Tanrı’nın altında, barış ve savunmamızı borçlu olduğumuz, o ölümlü tanrının doğuşu böyle olur.” Bu siyasi bütünün ya da ölümlü tanrının “kişiliğini taşıyana egemen denir ve onun egemenlik kudretine sahip olduğu söylenir; onun dışında kalan herkes ise, onun uyruğu’dur.”