Aşkın ve Hayatın İçinden Damlalarla Merhaba
Aşkın; hafiften yüreğe dokunuşuyla, içimizdeki tutkuların dizginlenemez halde damla damla akışıdır belki sözcüklerde canlanan… Belki de sonsuz renk dansının büyüsünde kaybolmaktır bir anda hissedilen. Yeni bir yılın gelişiyle bir başka rüzgârın akışında kendini bulmaktır belki de hayal edilen… Bir de bakmışsın hayaller içinde hayat yolundaki serüvenin içinde buluvermişsin kendini… Çocuklarımız ayrı bir yer tutarken, gidenlerin acısı da derin bir iz bırakarak bizlerin yaşamında yerini alır yaşadıklarımla birlikte.
Kırılma noktamız olur bazen hayatın içinden yüreğe düşen acı damlalar, bazen de sevgiliye dönüşen bir çığlık olur son sözü vasiyet gibi yazılan ya da hayat çetelesinde dolaşırken, aykırı düşüncelerle beyninin sol yanıyla sağ yanı çatışır bulursun hayat yolunda… Bazen de söyleyecek söz bulamazsın ve sessiz bir çığlık gönderirsin annene; çaresizliğinin içinde çare arayarak…
Hayatın sorgularla, sevgilerle dolu geçerken, gün gelir dışa kapalı düşünce kapılarını kırmak istersin. Kirlenmişliklerle, yaşarken çürüyenlerle, kapanmayan yaralarla, maddiyatla maneviyatı yok etmeye çalışanlarla yaşarken içinden gelen bir sesle aşkın ve hayatın içinden düşen damlaların harf harf dizilişiyle örülü bir anlatı serüvenidir sayfalara yansıyan. Öyle bir an gelir ki seslenirsin; elveda son sayfamın, son tümcesinin, son noktası…