Koushun Takami'nin 1999'da yayımladığı, 2000'de Kinji Fukasku tarafından filme çekilen Battle Royale'ın 20 yıl önceki nüshasıdır Garraty'nin öyküsü. 1969 doğumlu Takami'nin The Long Walk adlı öyküyü okumamış olabileceğini hiç sanmıyorum. Bu çok güçlü ve özgün distopik öykünün ABD'de filme çekilmemiş olması da Japonlar için büyük bir şans olmuştur.
-Stephen King'in Düşlettiği Kitlesel Tekinsizliğe Birinci Adım-
Harry Palmer, soğuk nane S. Holmes, Viktoryan koket bayan Marple, kendi gri hücrelerine kara sevdalı Poirot, yumruğuna tükürmüş kaslı, aşırı testosteron yüklü hafiyeler ve üçüncü dünyayı çok aşağı gören ve sımsıkı bir soğuk savaş sembolü olan James Bond'dan çok farklıydı. Daha altmışlı yılların başında, dünya Küba kriziyle falan topyekün imha tehlikesi geçirirken Harry Palmer üstlerinin iradesi dışında Sovyet albayı Stok'la ortak menfaat alanlarında işbirliği yapabiliyordu. Harika bir mizah yeteneği, içleri özeleştiri ve ince alay yüklü diyaloglar, ilerici politik görüşlerin yumaklandığı çözümlemeler ve vuruşmadan yaratılan gerilim sanatıyla bezeli metinleri okumak bana yepyeni bir bakış yolu çizmişti.
-Entelektüellerin James Bond'u-
"İdeaot'uz başka bir şey değil."
«Yanılıyorsun Ahmet. Kofti bir özden harika bir sonuç çıkarma makinesinin içersindeyiz. Figuran kalmamız şart değil. Ruh soyutun güzelliğinin doğurduğu aşktan türemiş olabilir pekala.»
-İdeaot-