Sadece Seni Sevdiğimi Söylemek İçin Aramıştım

Yeşil... Baharda yeniden açan canlı yaprakların yeşilinden...”
“Özel bir yeşil, bunu kıskanan pek çok kişi olduğundan eminim. Saçların?”
“Kumral... Kısa, belki önleri biraz uzun, düz ve karışık.”
“Karışıklığı severim. Dudakların?”
“Kalın... Her yere benden önce gidecek kadar.”
“Kaç kişiyle öpüştün?”
“Bunun çizime katkısı ne?”
“Öpüşme sayısına göre bir şişkinlik vereceğim belki de; ressamlar sorgulanmaz.”
“Bilemiyorum, az.”
“Daha akıllı davranmalısın kötü çocuk, dudaklara yazık.”
“Öpmeye doyamayacağım bir kadınla karşılaşmadım.”
“Seni öpmeye doyamayacak kadınlar eminim seninle karşılaşmışlardır ama belli ki her biri aptal.”
“Sen akıllı mısındır?”
“Yüzün?”
“Yüzümde çiller var. Genelde güne

zel bir yeşil, bunu kıskanan pek çok kişi olduğundan eminim. Saçların?”

“Yeşil... Baharda yeniden açan canlı yaprakların yeşilinden...”
“Özel bir yeşil, bunu kıskanan pek çok kişi olduğundan eminim. Saçların?”
“Kumral... Kısa, belki önleri biraz uzun, düz ve karışık.”
“Karışıklığı severim. Dudakların?”
“Kalın... Her yere benden önce gidecek kadar.”
“Kaç kişiyle öpüştün?”
“Bunun çizime katkısı ne?”
“Öpüşme sayısına göre bir şişkinlik vereceğim belki de; ressamlar sorgulanmaz.”
“Bilemiyorum, az.”
“Daha akıllı davranmalısın kötü çocuk, dudaklara yazık.”
“Öpmeye doyamayacağım bir kadınla karşılaşmadım.”
“Seni öpmeye doyamayacak kadınlar eminim seninle karşılaşmışlardır ama belli ki her biri aptal.”
“Sen akıllı mısındır?”
“Yüzün?”
“Yüzümde çiller var. Genelde güne

“Beş dakika sonra kapındayım, unutma anahtarım var.”

Masaya yanaşan bir görevli, Ceylin’i bu kargaşadan ve Kaan ile tanışmaktan kurtardı.

Sude tam arkasına patlayan yumruklarla yerinden sıçradı. Anlaşılan daldığı düşünceler o kadar yoğundu ki ona seslenenleri duymamış, Deniz’in kapıya dayanmasına neden olmuştu.

Sude, onun dudaklarının kıvrılmasını hayranlıkla izlemek için kendini tuttu ve gülümseyerek başını öne eğdi. Mert uçağın hızlandığını, havalandığını ve tekerleklerini kapattığını fark etmemişti bile. Uçak istenilen yüksekliğe ulaşmıştı. Mert kaptanın uçuş ayrıntılarını veren sesini duyduğunda şaşırdı. Ah, Sude… Onu ne kadar iyi tanıyordu. Mert’i kalkış süresince oyalamıştı. Çünkü Mert kalkışlardan nefret ederdi. Mert, onu bu kadar iyi tanıyan kadından nefret etmek istiyordu; onun hiç tanımadığı kadından. Ama kalbi ona Sude’nin bu küçük detayı yıllardır aklında tuttuğunu hatırlattı. Mert, Sude’nin ona yıllar önce hissettirdiği heyecanı midesinde bir yerlerde tekrar hissetti

Mert telefonu çalarken Sude’nin gözlerine bakmak dışında hareket etmedi. Sude’nin inatla beklediğini görünce açmak için gerekli yere dokunup sessizce telefonu kulağına götürdü. Sude titreyen sesine aldırmadan, bakışlarını onun gözlerinden çekmeden, sadece tek bir şey söyledi.
“Sadece seni sevdiğimi söylemek için aramıştım.”