Küresel sistem uzunca bir süredir kriz içerisindedir. Büyük bir değişime gebe olan küresel sistemde Türkiye’yi yeniden konumlandırmak için kapsamlı bir stratejik vizyona, bu vizyonu hayata geçirecek araçların güçlendirilmesine ve söz konusu vizyonun nasıl hayata geçirileceğine yönelik kapsamlı bir yol haritasına ihtiyaç vardır. Bu yol haritasını oluşturabilmek için Türkiye’nin öncelikli olarak bütünsel bir bakış açısına sahip olması gereklidir. Dünya siyaseti çok parçalı olsa da geleceğin dünyası bütünsel bir anlayışla ele alınmak zorundadır.
Türkiye’nin stratejik muhakemesi ve yol haritası aynı anda ulusal, bölgesel ve küresel ölçekli olmalıdır. Zira Türkiye’nin sadece ulusal olana odaklanan bir stratejik vizyon oluşturması karşı karşıya kaldığı meydan okumaları daha da derinleştirebilir. Aynı şekilde sadece bölgesel handikaplara odaklanan ve küresel olanı göz ardı eden bir yaklaşım da doğru değildir.
Bu bağlamda elinizdeki kitap küresel dönüşüm sürecinde Türkiye’nin büyük stratejisinin nasıl olması gerektiğine dair bir çerçeve sunmaktadır.