İnsan doğası diye bir şey var mıdır? Marksizm ve İnsan Doğası’nda Sean Sayers, insan doğasının tarihsel bir olgu olduğunu savunuyor. Marx’ın ve Hegel’in çalışmalarına dayanarak, apayrı bir Marksist hümanizme temel oluşturan insan gereksinimlerinin ve güçlerinin tarihsel bir anlatımını sunuyor. Yazara göre, insanlar salt birer pasif bireysel tüketici değillerdir: Aktif, sosyal ve üretici varlıklardır. Kitabın ilk yarısı, emeğin ve çalışmanın yaşamımızda oynadığı temel rolü ve başarmamıza nasıl katkıda bulunduğunu irdeliyor. Bu fikirlerden doğan ahlaksal ve toplumsal imalar, kitabın ikinci yarısında, hem analitik hem de postmodernist düşünürlerin çalışmaları bağlamında analiz ediliyor.
Marksizm ve İnsan Doğası, Marksist tarih anlayışının tutkulu ve geniş kapsamlı bir savunmasını yapıyor, toplum ve ahlak felsefesi konusundaki çağdaş tartışmaların taraflarını ele alıyor. Duru ve sürükleyici bir dille yazılmış olan kitap, siyaset bilimiyle ya da felsefeyle uğraşan herkese ışık tutacak niteliktedir.
“… tarihsel bir olgu olarak insan doğasına ilişkin kolay anlaşılır, incelikli ve açık seçik bir irdeleme…”
-Profesör David McLellan, Kent Üniversitesi-