Rize’de yangın geçirmiş bir orman alanı gönüllüler tarafından ağaçlandırılacaktı. Temel de gönüllü oldu. Görev Temel Reis’e verildi.
O da hemşehrilerinden dört ekip kurdu. Birinci ekip çukur açacak, ikinci ekip açılan çukura fidan dikecek, üçüncü ekip fidan dikilen çukuru toprakla dolduracak, dördüncü ekip ise fidanı sulayacaktı.
Ertesi gün işe başlandı. Fakat aksilik, ikinci ekip ortalarda yoktu. Ama bu durum kararlı Temel Reis’i durduramazdı.
“Ula uşaklar” diye konuşmaya başladı, “Biz işumuzi yapalum, gelmeyenler utansun!”
Ve başladılar tüm ekipler işlerini yapmaya...
Birinci ekip çukur açıyor (ikinci ekip yok) üçüncü ekip çukuru dolduruyor, dördüncü ekip ise (ortada fidan diken olmadığından ister istemez kapatılan çukurları) suluyordu. Günlerce çalıştılar. Tüm orman alanını delik deşik ettiler. Çok da yoruldular.
Fakat orman alanında tek bir fidan yoktu.
Kıssadan Hisse:
Ailemiz, yaşadığımız toplum, çalıştığımız kurum, bir birini tamamlaması gereken parçalardan oluşur. Eğer bir taraf görevini yapmazsa beklenen netice meydana gelmez veya eksik kalır.
Kendinizi sorgulayın: Bulunduğunuz bütünün bir parçası olarak görevinizi yerine getiriyor musunuz?