tr
Ali Kuzu

Takiyüddin

Notify me when the book’s added
To read this book, upload an EPUB or FB2 file to Bookmate. How do I upload a book?
  • Faik Eryaşarhas quoted5 years ago
    Battani, İslam astronomisinin önemli problemlerinden Kıble tayini meselesini de ele almıştır. Namaz kılarken secd edilmesi gereken yön kıble doğrultusudur. Bu yüzden İslam Dünyası’nda kıble yönünün belirlenmesinin büyük önemi vardır.
  • Faik Eryaşarhas quoted5 years ago
    Kıblenümalar
    Kıblenüma, genellikle yolculuklar sırasında kıble yönünün bulunması ve namaz vakitlerinin belirlenmesine yarayan bileşik bir alettir. Tahtadan ve genellikle pirinçten ve gümüşten imal edilmiştir; yuvarlak bir kutu içinde pusula ve Güneş saatinin bir arada bulunmasından oluşur.

    Mekanik cep saatleri çıkmadan önce yaygın olarak kullanılmış ve bir cep saati gibi ihtiyaçlara cevap vermiştir. Üzerindeki pusula ile yön tayin edilebilmekte, meridyen doğrultusu belirlenebilmekte ve meridyen doğrultusuna yerleştirilen bir gnomon ile gündüz saatleri tespit edilebilmekteydi.

    Osmanlılarda çok uzun süreden beri tanınan bu alet, İslam ülkelerinde muhtemelen 11. yüzyıldan itibaren zaman ve yön belirlemede kullanılmıştır. Avrupa’da mekanik saatler ortaya çıkmadan önce, cepte taşınan güneş saatleri mevcuttu. Ancak bu saatlere pusula ilavesi 1500’lü yıllarda yapılmıştır.

    Cepte taşınabilecek kadar küçük kıblenümaların yanı sıra, muvakkithanelerde ve gemilerde kullanılmak üzere daha büyük boyutlarda kıblenümalar da yapılmıştır. Bu alet, Osmanlılarda 19. yüzyıl sonlarında mekanik aletlerin ortaya çıkışına kadar kullanılmıştır.
  • Faik Eryaşarhas quoted5 years ago
    Rub’u Tahtası
    Astronomik amaçlarla yapılan gözlemlerde kullanılan duvar kadranının (lİbnie) taşınabilir şekli olan rub’u tahtası, özellikle muvakkitlerin kullandığı bir zaman ölçme aracıdır. Tahtadan imal edilen bu alet, yıldızların yükseklik ve zenit yüksekliklerini ölçmeye yarayan bir çeyrek dairedir.

    Aletle ilgili ilk bilgiler, Harezmî’nin (MS 780-850 civarı) Mefatih El-Ulûm adlı eserinde yer alır. Rub’u tahtası üzerindeki “zamaniyye yayları” ile gündüz zamanlarını bulmak mümkündür. Yine bu alet yardımıyla trigonometrik fonksiyonlar da belirlenebilmektedir.
  • Faik Eryaşarhas quoted5 years ago
    Usturlap
    Usturlap, Güneş ve yıldızların ufuk yüksekliklerini ölçüp buradan zaman hesabı yapmayı sağlayan bir gözlem aracıdır. 3 ana kısımdan oluşur:

    Birinci kısım, genellikle pirinçten yapılan dairesel bir levhadır. Bunun üzerinde göksel kürenin görünen yarısını temsil eden bir veya iki yay ailesi yer alır. Bunlar yükseklik ve azimutu gösterirler. Bu iki yay ailesi de yerel ufka göre yerleştirilir.

    İkinci kısım, diğerleriyle aynı çapa sahip ek bir levha üzerinde yer alan ve «rete» adı verilen kısımdır. Bu kısım ekliptiğin derecelerini ve önemli sabit yıldızların bir kısmının haritasını içerir. Dönüşü, yıldızların gökyüzündeki hareketini temsil eder.

    Üçüncü kısım ise birinci levhanın dış kısmı üzerine yerleştirilmiştir ve «alidade» (veya El-hidada) olarak adlandırılır. Birinci levhanın dış kısmına çizilmiş olan taksimatlı kısımdır ve bununla Güneş’in ve gökcisimlerinin yükseklikleri ölçülür.

    Usturlap, astronomide gökcisimlerinin yükseklikleri ve zaman hesaplarında oldukça yaygın olarak kullanılmış bir araçtır. Ancak 18. yüzyıldan sonra Avrupa’da kullanılmamış ve Osmanlılarda ise, aynı yıllarda, yapımı usturlaba göre daha kolay olan rub’u tahtası tercih edilmiştir.
  • Faik Eryaşarhas quoted5 years ago
    yapılmıştır.

    Gözlemevindeki faaliyet, astronomi biliminin ve ona yardımcı bilim dallarının meseleleri üzerindeki araştırma ve çalışma, zaman ve ibadet vakitlerinin belirlenmesi amacını taşıyordu. Amaç, dakik gözlemlere dayanan yeni astronomik tabloların oluşturulması idi.

    O dönemlerde, gözlemevlerinde yapılan gözlem sonuçlarının tablolar halinde gösterildiği kataloglara zîc adı verilmekteydi. Zîcler, bu tabloların yanı sıra, dönemlerindeki trigonometriye, küresel astronomiye, takvim çeşitlerine ve yapımına, izdüşümü yöntemlerine, gözlem aletlerinin yapılısı ve kullanımı, astrolojiye ve ibadet vakitlerinin belirlenmesine ilişkin bilgileri de kapsamaktaydı.
  • Faik Eryaşarhas quoted5 years ago
    İslam’da Zaman ve Zaman Ölçümü
    İslam’da önemli bir kavram olan zaman, mutlak zaman olarak düşünülmüş ve genellikle de manevi olarak ele alınmıştır. Bu mutlak zaman, kürenin (felek) başlangıçtan sonuna kadar dolanımıdır. Zaman, bu mutlak zamanın kaba olarak uzun periyotlara, vakit ise, zamanın belirli kısa periyotlara bölümlenmesidir.

    Zamanın ve vaktin belirlenmesi meselesi, diğer uygarlıklarda olduğu gibi İslam uygarlığının da önemli meselelerinden biridir ve İslam uygarlığında ibadet vakitlerinin belirlenmesi ayrı bir önem taşır. Bu belirlemelerde, Kurân’ın yanında, çoğunlukla astronomlar tarafından yapılan belirlemeler esas olarak kabul edilmiştir. Müslümanlar Ay takvimini benimsemişler ve ibadet vakitlerini de bu takvim esasına uygun olarak belirlemişlerdir.

    Güneş, Ay ve yıldızlar aracılığı ile zamanın, özellikle de namaz vakitlerinin belirlenmesi ilmine İlm-i Mikât adı verilir. İslam astronomisinin amaçlarından birisi, ibadet vakitlerinin tam olarak belirlenmesi ve namazın tam vaktinde ve Kıble yönünde kılınabilmesine olanak sağlamaktır.

    6. yüzyıldan itibaren bu konuda uyulması gereken bilimsel esaslar ortaya konulmuş ve bazı küçük değişikliklerle günümüze kadar geçerliliğini korumuştur. 9. yüzyılda, her boylam derecesi veya yılın her bir günü için bu amaçla çeşitli tablolar hazırlanmıştır.

    İbadet vakitlerinin belirlenmesi amacı ile Emeviler döneminde (661-750) Muvakkithaneler açılmış ve bu isi yapan kişiye muvakkit adı verilmiştir. Bu yapılarda bu is için çeşitli astronomik araçlar da yer alıyordu.

    Muvakkithanelerde kullanılan baslıca araçlar, kadran, usturlap, sekstant, kum saati, güneş saati ve mekanik saatlerdir. Muvakkithaneler, hem astronomi eğitimi veren hem de basit bir gözlemevi vazifesini gören kurumlardı.

    Muvakkitlerin atamaları müneccimbaşı tarafından yapılırdı. Bu kurumlar Cumhuriyet’in ilanı ile baş muvakkitlik adı altında yeni bir kuruma devredildi ve 1952 yılında da kapatıldı. Yine bu ve diğer amaçlar için çeşitli gözlemevleri de kurulmuştur. Gözlemevleri, ilkin İslam Dünyası’nda ortaya çıkmış önemli bir araştırma kurumudur. Bu gözlemevlerinde, muntazam ve devam‍
fb2epub
Drag & drop your files (not more than 5 at once)