Yarattığı her canlıyı birer nazlı çocuk gibi besleyen; her birinin isteğini eksiksiz şekilde veren Yüce Rabbimiz, böylelikle kullarını ne kadar sevdiğini açıkça gösterdi. Ve onların ‘en şereflisi’ olan bizleri, yine merhameti ile ebedî cennetlere davet etti.
Fakat en düz yolda bile şaşıran insanoğlu, cennete ulaşmak için takip edeceği yolu bilemiyordu. Zaten bilmesi de mümkün değildi. O yolu bilenlerse, Allah’ın elçilerinden başkası olamazdı. Merhametli Rabbimiz, bunun için Hz. Âdem’den başlayıp, onlara her asırda peygamber gönderdi. Sayıları 100 bini aşan bu elçiler, Peygamber Efendimizle sona erene kadar, o kıymetli yolculara doğrularla yanlışları göstermeye çalıştı, o cennete ulaşmanın sadece Allah’ı bulup onu razı etmekle mümkün olduğunu, bunun için gerekenleri tarif etti.
Fakat peygamberlik vazifesi ağırdı. Onlar bu vazife için hiçbir şey beklemese de çileler ve işkenceler onları bekliyordu. Bu yüzden birçok peygamber işkence gördü, bir kısmı da hayatını bu yolda kaybederek şehit düştü.
Elinizdeki kitapta o yüce peygamberlerin zorlu hayatlarından kesitler bulacaksınız.