evvel bozulan kahve imiş; özünü kaybeden kahvenin bir de sunîsi çıkmış; kahve, delikanlılığını eriten sütle meşk eder olmuş, ne zamanki pişme vakti geldi, eski tadından eser yokmuş. Şimdinin kahvesi, eski insanların leziz sohbetlerine iştirak eden kahve olmadığı için, bu bozulmuşluk kahve bahanesiyle söyleşen insanlara da sirayet etmiş...”