Mükemmel Bir Eş Olarak Hz. Muhammed

İmkânı olan evlensin. Böylelikle, iffetini aşağılık bakışlardan muhafaza eder. Evlenmeye gücü yetmiyorsa cinsî isteklerini sakinleştirmek için (gün aşırı) oruç tutsun.” (Buharî)

Oruç tuttuğunuz günlerin gecesi hanımlarınıza yaklaşmanız sizin için helâl kılınmıştır. Onlar sizin için bir libas ve sizler de onlar için bir libas gibisiniz. Allah, kendi nefsinize karşı hıyanet ettiğinizi bildiği hâlde, sizi affetti; O, bağışlayandır. Artık hanımlarınızla geceleri geçirebilir ve Allah’ın sizin için lûtfettiği lezzetten istifade edebilirsiniz ...” (2: 187)

2. Mehir: İslâm hukukunda nikâh akdi sebebiyle erkek tarafından verilmek üzere kadının hak kazandığı mala mehir denir. Mehir, annenin, babanın veya velinin değil, kadının kendi hakkıdır. Bu, erkek tarafından ödenen bir çeşit tazminattır. Kadının ihtiyaçlarını görür, ona bir değer verir.

Birine hediye olarak verilen herhangi bir şeyin geri istenmesi, İslâm’ın ahlâk prensibine tamamen zıttır. Hz. Peygamber[s.a.v], bu nezaket dışı davranışı “köpeğin kendi kusmuğunu yalamasına” benzetmektedir.

1. İlân: İmam-ı Ahmed’in Müsned’inde yer olan bir hadiste Peygamber[s.a.v]: “Nikâhı ilân edin.” buyurmuşlardır. Tirmizi’deki hadis ise Hz. Aişe’den mervi olarak şöyledir: “Nikâhı ilân edin ve onun için def çalın.” Bir başka rivayet de şöyledir: “Bu nikâhı ilân edin, hem onu mescidlerde kıyın, onun için deşeri çalın. Biriniz hiç olmazsa bir koyun ile düğün daveti yapsın..” (Tirmizi). Bu hadisler nikâhı ilan etmenin lüzumuna delalet etmektedir. İlân için def çalmak dahi emrolunmuştur

Sizi topraktan yaratması da O’nun âyetlerindendir ve sonra beşer olarak yeryüzüne yayılmaktasınız. Ve içinizden kendileriyle huzura kavuşacağınız eşler yaratması da O’nun âyetlerindendir. Aranızda bir sevgi ve rahmet var etmiştir. Şüphesiz düşünen kimseler için bunda birçok işaretler vardır.” (30: 20-21)