İnsan” diye sürdürüyor, “bir günden ötekine yaşıyor. Bu kötü yaşam koşullarının geçici olduğunu, geçici bir zaman için kanaatkar bir yaşam sürmek gerektiğini ve hatta, geçici bir süre için boyun eğmesi gerektiğini, fakat tüm bunların geçici olduğunu düşünüyor; gerçek yaşamsa günün birinde birdenbire başlayacaktır. Evet, günün birinde! Bizler kendimizi, bu yaşamı göremeden öleceğimize üzülerek hazırlıyoruz. İnsan bir kez yaşama gelir, biz ise bu bir kezlik yaşamı hep şimdilik böyle olsun da gerçek yaşamın başlayacağı gün de gelecek diye düşünmekle geçiriyoruz; bazı bazı bunu düşündükçe patlayacak gibi oluyorum. Zaman geçip gidiyor, yaşadığı dönemin içinde yaşayan hiç kimse yok. Hiç kimse, her gün yaptığı işi düşünmüyor ve hiç kimse: ‘Şu andan, şu fırsattan itibaren, benim yaşamım da başladı’ diyecek durumda değil.