Kapatın gözlerinizi…
Elinizde tuttuğunuz kitabın sayfalarında akıl melekeleriniz duracak acılı sayfalar içerisinde siz de Sürgün edileceksiniz…
Bir gemiye doldurulup sürüleceksiniz vatan toprağınızdan yalnız başınıza…
Son gördüğünüz görüntü meclisin önündeki darağacı olacak ve yerinizden, yurdunuzdan gönderilerek dar topraklara sıkışmış bir şekilde canlı canlı gömüleceksiniz…
3 Martı gördüğünüz her an içiniz sızlayacak…
Prangalar bağlı gözleriniz göremeyecek güneşin tabiatını, Saraylar, köşkler, yakutlar, elmaslar olmayacak derdiniz, ufalanmış ruhunuzla imana teslim olacaksınız!
Altı yüz yıllık hanedanın ezanı seslerini özleyeceksiniz tanımadığınız milletler arasında duymaya çalıştığınız seslerde.
Kendi gözyaşınızda boğulup, Kaçak göçek dönemeyeceksiniz toprağınıza…
3 Mart denilince tekrar;
Ceddim diyecek..
Dedelerim diyecek…
Abdulhamid Han diyecek…
Vatanım diyeceksiniz…
Sürgün edilen hanedan ailesinden Sultan Abdulahmid Han’ın torunu Abdulhamid Kayıhan Osmanoğlu tarafından kaleme alınan “Sürgün” zamanının misafiri olacaksınız.