Bir gece vakti atıyla seyahat eden bir adam deniz kıyısında bir hana vardı. Denize doğru yol alan tüm atlılar gibi insana ve geceye güvenerek atından inip, kapıya en yakın ağaca atını bağladı ve handan içeri girdi.
Gece yarısı herkes uykudayken hırsızın biri gelip yolcunun atını çaldı.
Sabah uyandığında atının çalındığını fark etti adam. Kalbi çalınmış gibi atının ardından içi yandı.
O sırada diğer yolcular etrafına gelip, başladılar konuşmaya.
Birinci adam şöyle dedi: “Ne büyük aptallık, atını dışarı bağlamış olman.”
Ve ikinci adam şöyle dedi: “Atı köstek vuramadan bırakmak daha büyük bir aptallık bence!”
Ve üçüncü adam şöyle dedi: “Bence en büyük aptallık deniz kıyısında at ile yolculuk yapmak.”
Ve dördüncüsü şöyle dedi: “Sadece ağırkanlı ve tembel insanlar at sahibi olurlar.”
Yolcu söylenenler karşısında şaşkına döndü ve sonunda bağırdı, “Arkadaşlarım, atım çalındı diye, hatalarımı ve ihmallerimi sıralayarak birbirinizle yarışa girdiniz. Atımı çalan hırsızı suçlamak gelmedi hiçbirinizin aklına, ne tuhaf.”