“Her şey kendi içinde olduğu sürece, kendi varlığı içinde durmaya çabalar. Ve bir şeyin kendi içinde olduğu süre, kendi varlığı içinde durma çabası da, o şeyin asıl özünden başka bir şey değildir.” Bir şeyin kendi içinde durmasını sağlayan güç, o varlığın çekirdeği ve özüdür. Her içgüdü, doğanın, bireyi korumak için geliştirdiği bir araçtır. Zevk ve acı bir içgüdünün tatmin edilmesi ya da engellenmesidir. Bunlar isteklerimizin nedenleri değil, sonuçlarıdır. Nesneleri bize zevk verdiği için istemeyiz, onları istediğimiz için bize zevk verirler; onları istememiz de istemek zorunda olduğumuzdandır.
Dolayısıyla, özgür istem diye bir şey yoktur; sağ kalma zorunluğu içgüdüyü, içgüdü isteği, istek de düşünceyi ve eylemi belirler. “Zihnin kararları, türlü eğilimlere göre değişen isteklerden başka bir şey değildir.” “Zihinde salt ya da özgür istem yoktur; ama zihnin şu ya da bu şeyi istemesini belirleyen nedeni başka bir neden, bu nedeni de başka bir neden belirler; böylece sonsuza kadar gider.