Bu musikiydi, dostlarım. Sevdiğimin bazı kelimenin ardından her iç çekişinde, yenilerini dile getirirken gülümseyişinde duyuyordum onu. Yarıda kesilmiş, kimisi birbirine karışan, kimisi hâlâ dudaklarının arasında alıkonulmuş kelimelerle konuştuğunda duyuyordum.
Sevdiğimin duygularının güzelliğini, kulaklarımla görüyordum; duygularının, beni söylediklerinin özünden bile uzaklaştıran harikuladeliği, bir musikide vücut buluyordu, ruhun sesinin musikisinde.