tr
Mehmed Kırkıncı

Kader Nedir

Notify me when the book’s added
To read this book, upload an EPUB or FB2 file to Bookmate. How do I upload a book?
Son derece intizamli, hassa dengeler üzerini kurulu bir kainatta yaşıyor olmamız, herşeyin muazzam bir planın parçası olduğunu gösteriyor.

Kendi işleyişi içinde hiçbir amaçsızlığa yer bırakmayan kainat, bütünlüğünde, varoluş itibariyle büyük bir anlamsızlığa mahküm edilemeyecekse eğer, yaratılmış olan ne varsa kaderin dışına çıkamayacaktır.
This book is currently unavailable
124 printed pages
Publication year
2003
Have you already read it? How did you like it?
👍👎

Impressions

  • b9852799628shared an impression5 years ago
    👍Worth reading

Quotes

  • Yüksel Özhas quotedlast year
    bir defteri olan Levh-i Mahfûz’daki bu kayıt, insanların işledikleri ve işleyecekleri fiillere tâbidir; yâni nasıl işleyeceklerse öyle kaydedilmiştir. Yoksa Levh-i Mahfûz’da yazıldığı için insanlar mecburen o tarzda hareket etmiş değildir. Kaldı ki, böyle bir iddiada bulunan kimseye şu soru sorulacaktır: “Sen istikbâlde yapacağın işlerin Levh-i Mahfûz’da nasıl yazıldığını, yâni mukadderatını biliyor musun?” O halde, bir insan bilmediği şeye göre nasıl hareket etmektedir?
    Evet, her meselede, ilim malûma tâbidir hakikati güneş gibi parlıyor ve kul cüz’î iradesiyle hangi işi tercih ederse, Cenâb-ı Hakk’ın küllî iradesiyle o işi takdir ettiği ve fiilin işlenmesine teşebbüs ânında da o işi yarattığı açıkça anlaşılıyor.
    Bu hakikati izah etmek için birkaç misâl daha verelim: Bir öğretmenin yılların verdiği tecrübe ve ferâsetle öğrencilerinin okula devam etme durumlarını ve sene sonunda alacakları notları önceden bildiğini ve iradesiyle öğrencilere bu notları takdir ederek not defterine kaydettiğini farzediniz. Sene sonu imtihanının tam tamına öğretmenin ilminde mevcut olan tarzda neticelenmesi hâlinde sözkonusu öğretmen, öğrencilere hitaben: “Ben neticelerin böyle olacağını tâ sene başında biliyordum” dese, zayıf not alan öğrenciler: “O halde bizim ne kabahatimiz var? Siz bizi çalışkan olarak bilseydiniz, biz de sınıfımızı geçerdik” diyebilirler
  • Yüksel Özhas quotedlast year
    Kader de insanın ömrü boyunca işleyeceği bütün fiillerin ezelde tesbiti değil midir?
    Yukarıdaki misâlde ifade etmek istediğimiz hakikati, televizyon, gayet güzel izah etmektedir. Bilindiği gibi televizyonda hâdiseler bazen ânında verilmekte, bazen de geçmişte tesbit edilen hâdiseler bugün gösterilmektedir. Her bir fen ve her bir keşif, Cenâb-ı Hakk’ın kâinatta dercedip koyduğu bir hakikati ilân ettiği gibi, televizyonda suretlerin ve seslerin muhafaza edildiği hakikatini izah etmiştir. Hâfız-ı Hakîm insanlara müstakbel hâdiseleri tesbit edebilecekleri bir âlet yapmayı nasib etse, o takdirde Levh-i Mahfûz’un küçük bir misâli ortaya konmuş olacaktır. Şimdi, hem mâziyi, hem hâli, hem de istikbali bize gösteren bu cihaz, dedemizin bir kabahatini gösterse veya istikbâlde bir cinayeti sergilese, “Bu cihaz böyle tesbit etmese, dedem o kabahati işlemezdi, torunum da câni olamazdı” diyebilecek miyiz?
    İşte, Âdem aleyhisselâm’dan kıyâmet kopuncaya kadar, gelmiş ve gelecek bütün insanların bütün amelleri Levh-i Mahfûz’da kaydedilmiştir. Kader-i İlâhî’nin
  • Yüksel Özhas quotedlast year
    Hayrı istediğinizde sizi hayra götürmekte, şerri istediğinizde şerre indirmektedir. İşte bu misâl gibi, bizler cüz’î irademizle hayır ve şer, müsbet ve menfî fiillerden herbirini seçebilecek durumdayız. Hayrı seçtiğimizde Allahü Azimüşşân küllî iradesiyle hayrı, şerri seçtiğimizde ise şerri yaratmaktadır. İnsan neye bakmak isterse, güneş ışığıyla insanın önüne o şeyi sergilediği gibi, Cenâb-ı Hakk’ın küllî iradesi ve mutlak kudreti de cüz’î iradeye tâbi olmakta, o neyi isterse onu yaratmaktadır. Bizim elimizde olan tek şey asansör düğmesine basmak hükmündeki tercihimizi kullanmaktır. Bu tercihten sonra vücudumuzdaki azalarımızın çalışmasından, söz konusu fiilin meydana gelmesi için kâinatta yapılması gerekli faaliyetlere kadar, bütün fiiller Hâlık-ı Teâlâ’nın küllî iradesi ve mutlak kudretiyle yaratılmaktadır. Meselâ, görme fiilinde insanın elinde olan şey, helâl veya haramdan birisine bakmayı tercih etmektir. Bundan sonrası, yâni görmemizin dahilî ve haricî şartlarının yaratılması Cenâb-ı Hakk’a aittir. Zira görmek için gözdeki bütün hareketleri, görmeye sebep olan güneş ışığını ve diğer şartları

On the bookshelves

fb2epub
Drag & drop your files (not more than 5 at once)