Hz. Ebû Bekir cahiliye döneminde gayet azimli, tecrübeli, bilgili, firasetli, fedakâr ve g.zü pek bir insan olarak tanınmıştır. Onun, bu vasıflarıyla müslüman olması, İslâm’a ve Kur’ân’a ciddî hizmetlerde bulun ma sını sağlamıştır.
Bu araştırmamız neticesinde onun cem‘, tebliğ ve talim açısından Kur’ân’a çok büyük hizmetler ettiğini ve Kur’ân’ın tefsir edilip insanlara açıklanmasında çok mühim bir yere sahip olduğunu gördük. Doğrusu işin başında onun tefsir ilminde bu kadar geniş bir yer alacağını tahmin etmiyorduk. Aslında İslâm’ın ilk günlerinde müslüman olduğunu ve Allah Rasûlü’nden hiç ayrılmadığını düşündüğümüzde, onun Kur’ân’a hizmet ve tefsir alanında böylesine köklü bir yerinin olması normaldir. O, hemen hemen bütün âyetlerin nüzul sürecini yaşamış, bir kısım âyetlerin nüzul sebebi olmuş, bir kısmıyla tasdik, bir kısmıyla ikaz edilmiş, bilmediği ve anlayamadığı noktaları Allah Rasûlü’ne, onun vefatından sonra da diğer sahabilere sorup öğrenmiştir. Böylece o vahiyle içli dışlı bir hayat yaşamıştır. Bu esnada faziletine dair bir kısım âyetler nâzil olmuş, hadis-i şerifler varid olmuş ve bir kısım işaretler vuku bulmuştur.